
Kumlama ve Boyama
METAL YÜZEYLERİN BOYANMASI
Korunmasız metal yüzeylerin, atmosfer ve nemin korozif etkilerine maruz kalma olasılığı yüksek olduğu için mimarların bu alt tabakalar için boya seçerken tahta ve taş tabakalara nazaran birçok farklı durumu göz önünde bulundurması gerekir. Bu durumda, son kat boyaya göre astar ve boya seçiminde bu konu üzerine odaklanılır. Endüstriyel ve ticari tesislerde, metal yüzeylerin kaplanmasına genellikle koruma boyası olarak başvurulur. Koruma boyaları, genellikle hafif ve endüstriyel olmak üzere iki kategoriye ayrılır. Endüstriyel koruma boyaları, prosesin “ağır görev” kısmıdır. Metal yapılar, (depo tankları ve köprüler gibi) yüzeyleri korozyona uğratabilen ve aşındırabilen yüksek derecede muhalif atmosferden korumak için kaplanır, alışılagelmiş mimari boyalar özel olarak bu tür uygulamalar için tasarlanmaz. Hafif koruma boyaları, genellikle daha zayıf koşullarda korozyona karşı dirençli tabakaları olan metal yüzeyler için olan boyaları kapsar. Mimarlar, genellikle endüstriyelden çok bu tür uygulamalarla ilgilenirler. Koruma kaplamalarının ana bileşenleri alışılagelmiş mimari kaplamalarla aynıdır. Bu bileşenler; pigment, bağlayıcı madde, sıvı ve katkı maddeleridir. Buna rağmen, farklı amaçları olduğu için formülasyonları farklıdır. Koruma kaplamaları korozyonu engelleme ve metale tutunma gibi fonksiyonel amaçlar için formüle edilirken mimari kaplamalar, dekoratif amaçları için formüle edilir.
Oksidasyon: Metallerin düşmanı
Koruma boyaları, öncelikle metal yüzeyleri oksidasyondan korumak için tasarlanırlar. Oksidasyon bir kimyasal reaksiyon sırasında maddeden elektronların kopmasına sebep olduğu için yeni bir bileşik oluşumu ile sonuçlanır. Demir içeren metallerin paslanması buna genel bir örnektir. Bu elektrokimyasal proseste, demir oksijene bağlanıp demir oksidi oluşturur, demir oksit de su ile birleşince pas oluşumuna sebep olur. Paslanma sadece yüzeyi aşındırmaz, metalin de zayıflamasına neden olur. Eğer bu basamakların herhangi birinde kesilme olursa bütün proses durur. Bunu başarmanın yolu, metal yüzeyi koruyucu bir kaplama ile örtmektir. Bu kaplama nemin metal cisme ulaşmasını engelleyecektir. Su ile uygulanan akrilik kaplamalar, alkitler, epoksiler, poliüretanlar, polyesterler gibi çok sayıda farklı kaplama teknolojileri bu amaca ulaşmak için kullanılabilir. Bu birim su ile uygulanan akrilik sistemler üzerinde yoğunlaşır.
Kumlama ve Boyama Nedir?
Çelik oksijen ile temas ettiğinde zaman içerisinde oksitlenir. Yağmur suyu ve deniz suyu ile bazı asitler bu oksitlenmeyi daha da hızlandırır. Biz buna basit olarak paslanma deriz. Ancak paslanma aslında basite alınacak bir konu değildir. Pas çeliğin direncini kırarak çürümesine neden olmaktadır. Demir ve çelikten yapılan her nesne çürüdüğünde bir süre sonra kullanılamaz hale gelir ve sonu nihayetinde hurdalıktır.
Bu amaçla elimizdeki malzemeyi yıllarca kullanabilmek için malzemenin oksijenle temasını engellemeliyiz. Bunun için bazı yollar vardır.
Malzeme Krom ile kaplanmalıdır (Bu çok pahalı bir yöntem olup sadece küçük parçalarda yapılabilir.)
Malzeme Boyanmalıdır. (Bu gün tüm dünyada uygulanan en basit ve ekonomik yöntemdir.
BOYAMA İŞLEMİ:
Çelikten yapılmış bir nesneyi boyamadan önce yapılması gereken en önemli uygulama boyanacak yüzeyin uygun şekilde her türlü yağ, pas ve boya artıklarından arınmış olmasıdır.
Çelikten yapılmış bir nesneye uygulanacak en ideal yüzey temizleme yöntemi ise kumlama yapmaktır. Küçük parçalarda zımpara veya tel fırça ile temizleme sonuç verir ama kumlama ile karşılaştırıldığında bu iki yöntem de son derece yetersiz kalır. Ayrıca büyük parçalarda zımpara ve fırçalama yöntemi hem vakit hem de emek açısından zaman kaybıdır.
Kumlama Nedir: Klasik Araç restorasyonunda metal aksamları boya ve pastan arındırmak, boyayı daha iyi tutan bir yüzey oluşturmak amacıyla sıkça kullanılan bir yöntemdir. Tanım olarak kısaca Yüksek basınçlı hava yardımı ile (maca göre farklı tane iriliklerinde) kumun parça üzerine fırlatılarak, parça üzerindeki katmanı aşındırmasıdır.
Kumlama Malzemeleri:
Silis: Oldukça ince çeşitleri olan silis kumu genellikle ince saclarda hafif şiddetle kumlama yapılacağı zaman kullanılır.
Bazalt: Tozuması az denilebilecek bu kum genellikle kapalı ortamlarda kumun geri dönüşümlü olarak kullanılabileceği yerlerde kullanılır.
Grit: Tozuması en az ve kumlama gücü en iyi olan kum çeşididir. Aslında kum değil demir çürüfüdür.
Kumlama Çeşitleri:
1. Otomatik Kumlama : Genellikle henüz üzerinde kesme veya aynak işleri yapılmamış çelik konstrüksiyon elemanlarının ya da belli ölçülerde ki kesme kaynak işleri yapılmış çelik malzemenin kumlanması otomatik makinelerde yapılır. Bu sistemin avantajı makineye girebilecek büyüklükteki malzemenin hızla ve ekonomik olarak kumlanabilmesidir. Dezavantajı ise büyük malzemelerin kumlanamamasıdır. Örneğin bir iş makinesini, bir yakıt tankını bir konteynırı bir çelik köprüyü veya yerinde kumlama yapılması gereken diğer büyük malzemeleri kumlama makinesinde kumlayamazsınız.
2. Manuel Kumlama : Seyyar kumlama yüksek tazyikli hava üreten bir kompresör, kumlama makinesi, hortumlar vb. donanım ile heryerde yapılabilir ve her cins malzemeye ve genellikle büyük malzemelere uygulanabilir. Ancak bu metodun da dezavantajı toz çıkmasıdır. Aslında toz çıkarmadan yani tozsuz kumlama yapmakta mümkündür. Toz olmadan kumlama yapmak için ıslak kumlama yapılır. Bu sistemde kumlama yapılırken özel bir yöntem ile kumlanan malzemenin üzerine ıslak kum püskürtüldüğünden toz çıkmaz.
Islak kumlama daha çok marinalarda, çekek yerlerinde fiber yada ahşap teknelerde yapılır. Burada amaç toz ile çevreyi rahatsız etmeden tekneyi kumlama yapmaktır.
Ayrıca ıslak kumlama şehir içinde inşaat ya da binalarda kumlama metodu ile sıva kaldırma – kazıma, duvar temizleme (boya kazıma – kaldırma) mermer veya benzeri doğal taş yüzeylerde kumlama ile eskitme yapılacağı zamanlarda tercih edilmektedir.
Çelik yüzeylerde de ıslak kumlama yapılabilir, fakat kumlanan alanın hemen sonrasında yüzeyine boya uygulanması gerekmekte, Bu boya özel bir boya olduğundan maliyeti yüksektir. Bu nedenle çelik yüzeylerde ıslak kumlama tercih edilmez.
Boyama İşlemi:
Çelik kumlandıktan sonra önce astar boyası, atılmalı daha sonra asıl boya yapılmalıdır. Bu konuda çeliğin kullandığı alan çok önemlidir. Örneğin bir gemiye atılacak boya ile bir konteynere atılacak boya birbirinden farklıdır. Ayrıca uygulanacak boyanın ne kadar kalınlıkta olacağı da yine çeliğin maruz kalacağı şartlar göz önüne alınarak kararlaştırılmalıdır. Bu konu o kadar hassas ve mühimdir ki örneğin bir geminin hangi denizlerde daha çok seyir yapacağı ( tuzluluk ve sıcaklık oranı değişikliği nedeniyle) hangi süratlerde devamlı seyir yapacağı (deniz suyunun sürtünme oranı değişikliği nedeniyle) gibi faktörler göz önüne alınmalıdır.
Boyama işleminin ne tür bir aletle yapılacağı da son derece önemli olup en uygun metod airless boya makinelerinin kullanılmasıdır. Çünkü airless boya makineleri boyayı hava ile karıştırmadan yüksek basınçla çelik yüzeye yapıştırır. Eğer eskiden olduğu gibi havalı boya tabancaları kullanılırsa boyanın zerrecikleri arasında mikron seviyesinde hava kabarcıkları kalır ve boyanma işleminin kalitesi düşer.